Güzelliği ve beğenilmeyi simgeleyen estetik kavramı toplumdan topluma değişir. Dişlerini özellikle koyu renk elde etmek için karartanların yanı sıra, sırf bembeyaz dişlerle Hollywood görünümü isteyenler toplumsal görüşlerin farklılığından etkilenmektedirler.
Birçok toplumda beyazlatma giderek popülerliğini arttırıyor. Sunulan ajanların pratiklik ve etkinlikleri sonucu artık sadece medyatik insanların değil herkesin yaptırabileceği bir uygulama haline gelmiştir.
Dişlerin dünyaya gelişi bebeğin fetus hali ile başlar (ilk 3 ay).Renklenmede en önemli rolü oynayan dentin dokusu da bu dönemde oluşum ve gelişimine başlar. Dentin strüktürel yapısını ve dişe vereceği rengi kazanır. İşte bireylerin hoşnut kalıp kalmayacakları natürel dentin renkleri böylece ortaya çıkar. Bazı sistemik rahatsızlıkların etkisi ile iç renklenmeler olarak sınıfladığımız renklenmeler oluşur. Dişin rengini etkileyen sistemik hastalıklar arasında; eritroblastozis fetalis, porfiria, amelogenezis imperfekta, dudak-damak yarığı, serebral palzi, ciddi böbrek hasarı, vitamin eksikliği, kalsiyum-fosfor eksikliği sayılırken florozis, yaşlanma ve travma da bu farklılıkları ortaya çıkartır. Sistemik hastalıkların neden olduğu renk değişimleri uterusta geçen ikinci trimesterdan 10 yaşına kadar olan bir süreçte etkili olur. Tetrasiklin ve minosiklin gibi dentin dokusuna bağlanma özelliği bulunan, sistemik yolla alınan ilaçların etkileri de kendilerini gösterır. Tetrasiklin kalsiyum iyonları ile hidroksiapatit kristalinin yapısına derinlemesine nüfuz eder. Sistemik intemalizasyon olarak adlandırılan durumda da dış renklenmeler diş üzerindeki defekt yoluyla diş dokusunun iç kısımlarına doğru giriş yaparlar. İç renklenmelerin yanı sıra dış renklenme sebepleri de bizleri dişlerin renkleri konusun yönlendirir. Her yaşta görülebilen bu renklenmeler gıdalara, kötü ağız hijyenine ve restora yonlara bağlı olarak ortaya çıkar. Dış ortamda kromojenlerin diş yüzeyine veya pelikıl tabakasına yerleşmeleri sonucu görülür.
İç ve dış renklenmeler şeklinde sınıflandırmalarla faklı tedavi yollarına gidilmiştir. Yüzey renklenmenin uzaklaştırılmasından, ağart veya diş beyazlatma teknikleıine ve altt renklenmeyi ağartmayı takiben kapatacak kilde vener ve kronlarla restore edilmesine dar çeşitli metotlar uygulanmaktadır.
Aşağıdaki gibi sıralanan durumlarda beyazlatma uygulaması yapılabilmektedir.
A. Sarı veya kahvemsi san renkteki dişler
B. Hafif san ve gri tetrasiklin lekeleri
C. Düzgün yüzeyli florozisler
D. Pembemsi kahverengi porfıria lekeleri
E. Düzgün yüzey homojen renklenmeleri
F. Vener kron öncesi nonvital ve koyu dişi
G. Kompozit öncesi koyu renkler
Kontrendikasyonlar olarak belirtilen durumlar da ise beyazlatma uygulaması yapılmamaktadır;
• A. Çok geniş pulpalı dişler
• B. Fazla beklentili ve sabırsız hasta
• C. Çok koyu dişler
• D. Hassas dişler
• E. Geniş restorasyonlu dişler
• F. Çatlaklar, kırıklar, erozyon
• G. Hipoplazi
• H. Çok incelmiş mine
• I. Metalik lekeli dişler
Tetrasiklin nedenli renklenmelerde lekenin rengine ve beyazlatma seans sayısına bağlı olarak beyazlatmanın sonucu etkilenirken, florür renklenmeleıinde; beyazlatma tekniğinin süre sine, hastanın yaşına, lekenin rengine, beyaz latma seanslarının sayısına bağlı olarak beyazlatma sonuçları değişim göstermektedir.
Eski Diş Dolgusu Değişimi
Eski Diş Dolgularında Karşılaşılabilecek Sorunlar Diş çürüğü tedavisi Diş dolguları zamanla aşınabilir, çatlayabilir ya da renk değişikliği gösterebilir. Eski dolgular,...
Devamını OkuEski Diş Kaplamaları Ne Zaman Değiştirilmelidir?
Diş kaplamaları, estetik ve fonksiyonel nedenlerle sıklıkla tercih edilen diş tedavi yöntemlerinden biridir. Ancak her dental uygulama gibi kaplamaların da bir ömrü vardır ve zamanla...
Devamını OkuZirkonyum Diş Kaplama: Sağlam ve Estetik Çözümler
Zirkonyum kaplama, diş estetiği alanında en sık tercih edilen yöntemlerden biridir. Hem dayanıklı hem de doğal bir görünüm sunan zirkonyum, diş kaplama işlemlerinde uzun ömürlü...
Devamını Oku
Yorum Yap