Diş Beyazlatma

Diş Beyazlatma uygulamasının süresi ;

Dış kaynaklı renklenmeler; Lekeler sadece diş minesi yüzeyindedir. Beslenmeye bağlı olarak oluşur. Çay, kahve, kola, koyu renkli meyve suları, kırmızı şarap gibi içecekler ve domates salçası, şeftali gibi yiyecekler dişte yüzeysel renkleşmeye neden olurlar. Bu tür lekelerde beyazlatma işlemi başarılı sonuçlar verir.

İç kaynaklı renklenmeler; Dişin mine tabakasının altındaki dentinde oluşan renklenmelerdir. Çocuklukta kullanılan tetrasiklin türevi ilaçlar ve aşırı florid kullanımı ya da annenin gebelik döneminde kullandığı bazı antibiyotikler nedeniyle oluşabilir. Rengin açılması çok yavaş olur ya da hiç olmaz.

İşte bu iki tedavi kategorisi arasındaki temel farklar ve örnekleri:

1. Estetik Tedaviler (Ana Odak: Görünüm ve Gülüş Estetiği):

Bu tedavilerin birincil amacı, dişlerin ve gülüşün genel görünümünü güzelleştirmek, bireyin estetik beklentilerini karşılamak ve sosyal yaşam kalitesini artırmaktır. Kaynaklar, “Estetik diş hekimliği şüphesiz her insan için çok önemli olan bir konudur. Sağlıklı bir vücut, güzel bir gülümseme doğal olarak kişinin sosyal yaşamını olumlu etkiler” diyerek estetiğin önemini vurgulamaktadır.

• Diş Beyazlatma: Dişlerin rengini açarak daha beyaz bir görünüm elde etmeyi amaçlar. “Dişlerinizin yüzeyini ne kadar fırçalarsanız fırçalayın rengi değişmez” ifadesiyle, bu tedavinin dışsal faktörlerden kaynaklanan renklenmeleri gidermeye yönelik estetik bir çözüm olduğu belirtilir. “Daha beyaz dişlere sahip olmak hiç de zor değil artık” ifadesiyle kolaylığı vurgulanır.
• Porselen Laminalar (Lamina Diş Kaplama): “Estetik diş hekimliğinde minimal işlem ile gerçekleştirilen uygulamalardır. Dişlerin şekillerini ve renklerini uygun duruma getirmek amacıyla…” uygulanır. Bu da doğrudan estetik bir amaç taşımaktadır.
• Bonding: Dişlerin rengini ve şeklini düzeltmek için kullanılan estetik bir dolgu yöntemidir.
• Gülüş Tasarımı: “Bilim ve sanatın birlikte uygulanarak sizin için mümkün olan, en iyi gülümsemeyi keşfetmek” amacını taşır. Tamamen estetik bir hedefle kişiye özel bir gülüş yaratmayı hedefler.

2. Fonksiyonel Tedaviler (Ana Odak: Ağız Sağlığı, İşlevsellik ve Yapısal Bütünlük):

Bu tedavilerin temel amacı, kaybedilmiş diş fonksiyonlarını geri kazandırmak (çiğneme, konuşma), ağız sağlığı sorunlarını (çürük, enfeksiyon, diş eti hastalıkları) gidermek, diş yapısının bütünlüğünü korumak ve genel olarak ağız ve çene sisteminin sağlıklı çalışmasını sağlamaktır.

• İmplant Tedavisi: “Ağzında mevcut dişlerini kaybetmiş hastalar için uygulanan tedavilerden birisi de implant tedavisidir. Çekilmiş diş boşluklarına diş kökünü taklit eden titanyum vida yerleştirilir”. Burada ana hedef, kaybedilmiş dişin yerine kök işlevi görecek bir yapı koyarak çiğneme fonksiyonunu ve genel ağız sağlığını restore etmektir. “Bütün Dişlere İmplant Yaptırmak Mümkün mü?” makalesi de fonksiyonel restorasyona odaklanır.
• Cerrahi: Genellikle diş çekimi, kist operasyonları veya implant yerleşimi gibi ağız ve çene sağlığını doğrudan etkileyen durumları düzeltmeye yönelik uygulamalardır.
• Röntgen: Teşhis amaçlı olup, altta yatan sağlık sorunlarını belirlemek ve tedavi planlaması yapmak için kullanılır, doğrudan fonksiyonel bir amaca hizmet eder.
• Diş Eti Hastalığı Tedavisi: Diş eti iltihapları ve benzeri rahatsızlıkları gidererek ağız sağlığını korumayı hedefler.
• Protez Diş: “Dişlerinden birisini veya birkaçını hatta bazen tamamını kaybeden kişiler için en fonksiyonel ve en estetik diş tedavilerini gerçekleştirmeyi hedefliyoruz”. Birincil amacı kaybedilen dişlerin çiğneme ve konuşma fonksiyonlarını geri kazandırmaktır.
• Kompozit Diş Dolgusu: “Diş dolgusu, diş hekimliğinde en sık uygulanan ve en kurtarıcı tedavi yöntemlerinden biridir. Özellikle çürük…”. Çürük nedeniyle hasar görmüş bir dişin yapısını ve fonksiyonunu onarmayı amaçlar.

Her İki Amacı da İçeren Tedaviler (Estetik ve Fonksiyonel Birleşim):

Bazı tedaviler, hem estetik hem de fonksiyonel faydaları aynı anda sunar ve bu, modern diş hekimliğinin önemli bir özelliğidir.

• Zirkonyum Diş Kaplama: “Modern diş hekimliğinde devrim yaratmıştır. Bu kaplamalar, hem estetik hem de dayanıklılık açısından benzersiz avantajlar sunarak, bireylerin gülüşlerini yeniden şekillendirmelerine olanak tanır”. Aynı zamanda “uzun ömürlü ve sağlıklı tedaviler mümkün” denilerek fonksiyonel yönüne vurgu yapılır. Estetik görünümü iyileştirirken, aynı zamanda dişin yapısal bütünlüğünü ve çiğneme gücünü de artırır.
• Ortodonti (Şeffaf Plaklarla Ortodonti Dahil): “Diş hekimleri dişlerdeki eğrilikleri ve kapanış problemlerini giderir. Alt çene ile üst çenenin doğru kapanmadığı durumlar ve diş sıralanışındaki…”. Diş eğriliklerini düzeltmek estetik bir amaç taşırken, kapanış problemlerini gidermek çiğneme fonksiyonunu ve çene sağlığını iyileştiren fonksiyonel bir amaçtır.
• Estetik Diş Kaplama (Genel Tanım): Zirkonyum veya porselen gibi malzemelerle yapılan kaplamalar, sadece estetiği değil, aynı zamanda aşınmış, kırılmış veya zayıflamış dişlerin dayanıklılığını ve fonksiyonunu da artırabilir.

Sonuç:

Kliniğin sunduğu tedavilerdeki temel fark, öncelikli hedefleridir. Estetik tedaviler öncelikle görünüşe odaklanırken, fonksiyonel tedaviler ağız sağlığı ve işlevselliği iyileştirmeyi hedefler. Ancak modern diş hekimliğinde, özellikle zirkonyum diş kaplamaları ve ortodonti gibi tedavilerde, estetik ve fonksiyonel hedeflerin birbirini tamamladığı ve bir bütün olarak ele alındığı açıkça görülmektedir. İyi bir diş sağlığı genellikle estetik bir gülüşü beraberinde getirir ve estetik iyileştirmeler de kişinin genel refahına ve sosyal işlevselliğine katkıda bulunur.